15 TEMMUZ VE VATAN SEVDAMIZ
Alemlerin Rabbi, rahman ve rahim olan, din gününün sahibi, yaratan, yaşatan, yöneten, rızık veren, kendisine kulluk yapılan, rızası gözetilen ve kendisinden yardım istenilen Allah’a hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e salat ve selam olsun. Dinimiz İslamın ve bağımsızlığımızın nişanesi olan ay yıldızlı bayrağımızın bu günlere kadar gelmesi için ve malıyla, canıyla ve ilmiyle mücahede eden ve bu uğurda şehit olan, gazi olan geçmişlerimize selam olsun.
Hepimiz biliyoruz ki, beş yıl önce 15 Temmuz gecesi arkasını dış güçlere dayayan hainler, her bir karışı şehit kanıyla sulanmış olan vatanımıza kasdettiler. Milletimize ve islama düşman olan dış güçlerden destek alan hain yapı, kendi batıl yollarındaki hedefe gidilen yolda her şey mubahtır! Anlayışı ile hareket etmekten de geri durmadılar. Güya, İslam’ı anlatıyor, dine davet ediyor, ümmete hizmet ediyor gibi görünerek dış güçlerden beslenen bu hain yapı, emellerine ulaşamadı elhamdülillah.
Böylesi bozguncuların hali Kerim Kitabımızda şöyle anlatılmaktadır: “Onlara, ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiğinde, ‘Biz ancak ıslah edicileriz!’ derler. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.” (Bakara 11,12)
Hain yapının uşakları, milletimizin birlik ve beraberliğine kastederek vatandaşlarımızın üzerine tankları sürdüler. Ay yıldızlı bayrağımızdan, bağımsızlığımızdan rahatsız olanlar dış güçlerden aldıkları cesaretle TBMM’yi bombaladılar. Kendini olduğundan farklı gösteren, tehdit, şantaj, aldatma, rüyalarla amel etme vb. yollarla insanları etki altına almaya çalışan hainler emellerine ulaşamadılar.
Suret-i haktan görünerek yıllarca insanımızın imkân ve değerlerini istismar eden hain yapı, en sonunda vatanımıza, istiklal ve istikbalimize kastetti. Tarih boyunca nice ihaneti feraset, cesaret ve fedakârlığı ile aşan kahraman milletimiz, Allah’ın yardımıyla bu işgal girişimine de geçit vermedi. Bugün, bir kere daha millet olarak Yüce Rabbimize sonsuz hamdimizi ve şükrümüzü arz ediyoruz.
Din kisvesine bürünerek gençlerimizi ve geleceğimizi esir almaya çalışanlar, milletimizin bin yıllık Anadolu irfanını hesap edememişlerdi. Çanakkalede düşmana geçit vermeyen, Anadolu’nun her tarafına yayılan düşmanı, kazma kürekle bile olsa yurdundan kovan vatan sevdalısı bir nesildi bizim neslimiz. İstiklal marşımızdaki “Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar; Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.” nidalarına sadık olan milletimiz tank paletlerinde şehit olmayı zafer kabul etti elhamdülillah.
“Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.” Allah’a ve ahiret gününe iman edenlerin din uğruna, vatan uğruna, mukaddesat uğruna ölümü şehadettir. Bin yıldır islama ve insanlığa hizmet eden bir neslimiz var. Ve yine şehadeti en yüksek mertebe kabul ederek, ölürsek şehit kalırsak vatan bizimdir anlayışıyla yetişen bir neslimiz var elhamdülillah. “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.” ( Bakara Suresi 154)
15 Temmuz’da yaşadığımız acı tecrübeyi bir daha yaşamamak için dinimizi, dilimizi, ırkımızı, yaratılıştan gelen zenginliklerimizi istismar etmek isteyenlere karşı uyanık olalım. Ülkemizi fitne ve fesada sürüklemek isteyen nifak hareketlerine hep birlikte engel olalım. Birbirimizin varlığını kendi varlığımız, hukukunu kendi hukukumuz, iffetini kendi iffet ve izzetimiz sayalım. Huzur, güven ve kardeşliğimizi zedeleyebilecek davranışlardan uzak duralım.
Vatanımızın ve milletimizin bekası, ümmet-i Muhammed’in selameti için çocuklarımızın sahih dini bilgiyi, doğru yöntem ve metotlarla, ehil kişilerden almasına özen gösterelim. Onları kime emanet ettiğimize, kimlerle arkadaşlık ettiklerine, vakitlerini nerede harcadıklarına, din adına ne öğrendiklerine dikkat edelim. Milli ve manevi değerlerimizi istismar etmeye çalışanlara asla fırsat vermeyelim.
Kur’an-ı Kerim’in rehberliği, Peygamberimizin örnekliği hayatımıza istikamet verecektir. Bizim bir tek harfi bile değişmemiş Kerim Kitabımız, hayatı bütün berraklığıyla bilinen Peygamber Efendimiz, temel ilkeleri apaçık ortada olan bir dinimiz vardır. Unutulmamalıdır ki, Allah ve Rasulü’nü anarak kirli emelleri uğruna dinimizi istismar edenlerin sonu daima hüsrandır. Bu hüsran onları dünyada zillet, ahirette ise azap olarak yakalayacaktır.
Vatan uğruna, mukaddesatımız uğruna can veren aziz şehitlerimizi rahmetle, yaralarını bir istiklal madalyası gibi şerefle taşıyan gazilerimizi her daim minnet ve şükranla anıyoruz.
12.07.2021
Polatlı İlçe Müftülüğü
Okunma:
235
News
