DOLAR %
EURO %
ALTIN 1.209,38-0,31%
BITCOIN %
Ankara

HAFİF KAR YAĞIŞLI

16:29

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

X
TÜRKER: “BEN BU KÜRSÜDE KONUŞABİLİYORSAM BUNU ATATÜRK’E BORÇLUYUM”
  • Meydan Haber
  • Gündem
  • TÜRKER: “BEN BU KÜRSÜDE KONUŞABİLİYORSAM BUNU ATATÜRK’E BORÇLUYUM”

TÜRKER: “BEN BU KÜRSÜDE KONUŞABİLİYORSAM BUNU ATATÜRK’E BORÇLUYUM”

ABONE OL
3 Aralık 2021 16:13
TÜRKER: “BEN BU KÜRSÜDE KONUŞABİLİYORSAM BUNU ATATÜRK’E BORÇLUYUM”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP’li Meclis Üyesi Canan Türker, Polatlı Belediye Meclisi Aralık ayı birinci oturum birinci birleşim toplantısında söz alarak; 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, aynı zamanda “Türk kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı” tanınmasının 87. Yıldönümü hakkında konuşma yaptı.

Türker konuşmasında şunları söyledi:

“İleri görüşlülüğü, insana olan saygısı, devlet adamlığı bugün bile kimse ile kıyas edilemeyen Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde Türk Kadını bütün dünya ülkelerinden önce 5 Aralık 1934 tarihinde Seçme ve Seçilme Hakkına sahip olmuştur.

5 Aralık 1934 tarihinde Türkiye Cumhuriyetin de kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı tanınırken o dönemde Avrupa’daki bazı gelişmiş ülkelerde bile kadınların bu hakkı bulunmuyordu. Seçme ve Seçilme hakkına Fransa da kadınlar 1944, İtalya da 1945, Yunanistan da 1952, Belçika da 1960 ve İsviçre de 1971 yılında kavuştular. 1926 yılında Medeni Kanunun kabul edilmesinin, 1934 yılında ise Türk Kadınına Seçme ve Seçilme hakkının tanınmasının gerekli yasal dayanaklarının oluşturularak Türk Kadınının kamusal yaşama katılımına olanak verilmiştir. Atatürk ilke ve devrimleri ile çağdaş kimlik kazanan Türk kadını geri kalmışlıktan ve çağ dışılıktan kurtulan uygar Türkiye’nin simgesi olmuştur. Ben bu kürsüde konuşabiliyorsam kendi irademle seçimlere katılıp seçilebiliyorsam, üniversite okuyabilmişsem ve birçok hakka sahipsem bütün bu haklarımı Atatürk’e borçluyum.”

BUGÜN HALA ÜLKEMİZDE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ SAĞLANAMAMIŞTIR

“Ancak, bu hakların verildiği yıllarda mevcut olan kararlı ve cesur politikalar zaman içerisinde aynı doğrultuda ilerlememiştir. Öyle ki kadın zaman zaman analık duyguları ile, zaman zaman kılık kıyafeti ile siyasette hep var olmuş ama, seçilen konumunda olabilmesinin yolları göz ardı edilmiştir. Kadın birey olarak kendine yüklenen rolleri başarı ile taşımıştır. İyi anne olmuş, iyi eş olmuş, iyi öğretmen, profesör olmuş, iyi idareci olmuş ama iş siyasete gelince toplumun yarısını oluşturmasına rağmen temsil oranımız e 14 de kalmıştır. Bu açıkça eşitsizliktir. Oysaki hukuk ve demokrasinin en önemli koşullarından biri insan haklarının özel olarak da kadının insan haklarının yasalarla güvence altına alınması zorunluluktur. Gerçek bir demokrasi ancak kadın erkek eşitliğinin sağlanması ile mümkündür. Cumhuriyet ile birlikte kadının erkekle eşit bir yurttaş olması yönünde önemli adımlar atılmış ancak bugün hala ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanamamıştır.”

HAK ETTİĞİMİZ KOŞULLARA ULAŞINCAYA KADAR BUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

“Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması Devletin sorumluluğundadır. Kadının özgür ve eşit bir birey olduğunun kabul edilmesi kadının insan haklarının ihlalini ortadan kaldıracağı gibi, kadının karar alma organlarındaki temsilini de arttıracaktır. Bunun içinde Devletin başta eğitim olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte koordineli ve samimi olarak toplumda kadına bakış açısını değiştirecek, zihniyet dönüşümünü sağlayacak politikalar üretmesi ve uygulamaya koyması zorunludur. Bireylerin ve toplumun zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve buna bağlı hukuki değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Kız çocuklarının kesintisiz laik eğitim alması, kadın istihdamını arttıracak politikalar üretilmesi, erken yaşta evlenmelerle etkin mücadele edilmesi, kadına yönelik şiddet ve istismarın önüne geçilmesi gibi kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik adımlar hızla atılmalıdır. Biz nüfusun yarısıyız, nüfusun yarısını oluşturan kadınların ülkemizin karar alma organlarında ve mecliste de eşit sayıda yer almak istiyoruz. Sonuç olarak Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı verilmesinin 87.yılını kutlarken siyasette kadının eşit temsilinin sağlanmaması halinde demokrasiden bahsetmenin mümkün olmayacağını bir kere daha dile getiriyor hak ettiğimiz koşullara ulaşıncaya kadar bunun takipçisi olacağız.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
rk
rk

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.